Jung'a göre direndiğimiz şey devam etmekle kalmıyor büyüyor da! Bu "şey" in bir alışkanlık, duygu, düşünce ya da kişi olması fark etmiyor. Nedeni ise direndiğimiz şeye güçlü hisler, duygular ve düşüncelerle odaklanıyor olmamız.
Uzak doğu felsefesinde bu, "enerji, düşünceyi izler" biçiminde ifade edilir. "The Secret" (Sır) filmi bakış açısıyla bu durum şöyle örneklendiriliyor: "Bu nedenle savaş karşıtı mitingler sıklıkla şiddet eylemlerine dönüşür. Aynı zamanda adaletsizliğe karşı bir protesto, masum insanların tutuklanmasına neden olur. Ve bu yüzden çoğu insanın hor gördüğü bir politikacı her seferinde yeniden seçiliyor gibi görünür."
Kısacası odaklandığımız şeyi büyütüyoruz. Duygu, düşünce ya da kişi olması fark etmiyor. Uyuşturucuya, kansere, teröre savaş açmak savaşımın sürmesini destekliyor. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsak neye odaklandığımızı, enerjimizi, zamanımızı neye yönlendirdiğimizi fark etmek ve bilinçle seçmek zorundayız. Einstein'in dediği gibi problemlerimizi, onları yaratan düşünme düzeyiyle çözemeyiz. Bütünü görecek şekilde bakış açımızı genişletmeliyiz. Uyuşturucuyu, kanseri, terörü yok etmek istiyorsak, bunların türediği bataklıkları kurutmaya odaklanmak gerçek çözüm. Örneğin sağlık bilinci aşılamak yerine hasta garantili devasa hastaneler açmak hastalıkları ve hastalıktan beslenenleri büyütüyor. Bu problemlerin gerçek çözümü kalkınmaya, özgürlüğe, sağlığa ve barışa odaklanmaktır.
Savaşmadan kazanmak, Barış Sanatı’nın temeli ve özüdür. Tarihte iz bırakmış lider ve komutanların, yaşadıkları deneyimler ve ödedikleri bedeller sonucu bu ilkenin gerçeğine vardıklarını görebiliyoruz. Savaşmadan kazanmak ve kaba kuvvete dayanmadan, incelikle, zekâyla, yaratıcılıkla hareket etme ilkesi toplumsal olaylarda da geçerlidir. İki sanatçının pijamaları içindeyken besteledikleri ‘Barışa Bir Şans Verin’ (Give Peace a Chance) şarkısının, Vietnam savaşının gidişatını etkileyebilecek güce erişebilmesi, savaşmadan kazanma ve kaba kuvvet yerine zekâ kullanma ilkesinin toplumsal olaylarda da gücünü kanıtlar. Şarkıyı besteleyen John Lennon, “Olay şiddet kullanımına dönüşmeye başladığı zaman, sistemin oyununa geliyorsunuz demektir. Yerleşik düzen sizi kavgaya sokmak için kızdırmaya çalışacak, sakalınızı çekecek, yüzünüze fiske atacaktır. Çünkü, siz bir kere şiddete başvurduktan sonra sizinle nasıl baş edeceklerini bilirler. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey şiddet dışı eylemler ve mizahtır.” diyerek, sanatın ve mizahın gücünü anlatır.
Karanlıktan, baskıdan, nefretten, korkudan ve bölücülükten besleniyor gibi görünen ama özünde karanlıkta kaldığı için korkan, bölünmüş, bastırılmış, sevgisiz kalmışlara iyi bildikleri kin, nefret ve acımasızlıkta üstün gelemezsiniz. Onların karanlığını ancak özgürlükle, yaratıcılıkla, birlik bilinciyle, bilimle, sanatla, mizahla ve sevgiyle dönüştürerek aydınlatabilirsiniz.☉🍀

Comments